Özkan Kerimoğlu

Kibir

Özkan Kerimoğlu

       Bugün malum olduğu üzere mübarek Cuma günüdür. Öncelikle herkese hayırlı cumalar diliyorum. İmkânlarımız elverdiği sürece Cuma günleri sizlerle sohbet etmek güzel olacak. İçinde insan unsurunun var olduğu her durum, yapı, oluşum zaman zaman tatsızlıklara sahne olabiliyor. Yaratılışı gereği bünyesinde barındırdığı pek çok müspet ve menfi özellikleri vesilesiyle insanoğlu, hayra da şerre de vesile olabiliyor. Yüce Kitabımız Kuranı Kerim’den öğrendiğimize göre ideal bir insanda olmaması gereken ya da insanın mücadele edip kontrol etmesi gereken pek çok ahlaki nakısalar söz konusudur. Bunlar ki hem bireysel hem de toplumsal ilişkilerde ahengi, sağduyuyu ve erdemi yok eden, dozu artınca da pek çok maddi ve manevi güzelliklerin sonlanmasına vesile olan istenmeyen davranışlardır. Bunlar genel geçer evrensel ahlak kurallarına da aykırı olup insanlığın toptan reddettiği kötü huylardır.

               İşte bunlardan biri de kibirdir.  Büyüklenmek, büyüklük taslamak, ululuk iddia etmek, kendini başkalarından yüksek görerek onları aşağılamak anlamlarına gelen bu vasfı Kuranı Kerim şiddetle reddetmiş ve bunu şeytanın bir vasfı olarak bize sunmuş ve inanan insanlar olarak bu durumdan uzak durmamızı bize emretmiştir. Kibir ile ilgili kutsal kitabımızda pek çok ayeti kerime, Peygamberimizin de konuyla ilgili pek çok hadisi vardır. Ancak bunların hepsini burada ifade etmek gibi bir imkânımız yoktur. Örnek olması vesilesi ile bir ayet meali ve bir hadisi şerif ile yazımı tamamlamak istiyorum. Lokman suresinin 12 ile 19 numaralı ayetleri arasında Lokman’ın oğluna hitaben bazı tavsiyeleri yer almaktadır. Bu ayetlerin mealini okumak gerçekten çok faydalı olacaktır. İşte bu bölümde 18 numaralı ayette Hz. Allah şöyle buyurmaktadır: “Gurura kapılarak insanlara burun kıvırma, ortalıkta çalım satarak yürüme; unutma ki Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiçbir kimseyi sevmez.”  Efendimiz a.s da “Allah, kıyamet günü, büyüklenerek elbisesini sürüyenin yüzüne bakmayacaktır.” Buyurmuştur.

              Görüldüğü gibi bilinçli bir Müslümanın kendini beğenmiş bir tutumun içine girerek başka insanları aşağılayıcı bir tavır takınması asla söz konusu olamaz. Kibir manevi bir hastalıktır, şeytani bir özelliktir. Bu, Kuran’ın ve Peygamberimizin bizden kaçınmamızı istediği, en belirgin olumsuz davranış örneğidir. Bu özelliğe sahip insanların Allah’ın sevgisinden mahrum kalacakları uyarısında bulunulması Kur’an’ın insan onuruna verdiği değeri yansıtması bakımından özellikle dikkat çekicidir. Çünkü hepimiz çok iyi biliriz ki kendini beğenmiş, kibir abidesi insanlarla bir arada yaşamak pek te istenilen bir durum değildir. Ama maalesef, zaman zaman müşahede etmekteyiz ki çeşitli vesileler ile insanlar bu manevi hastalığın pençesinden kendini kurtaramamaktadır ya da kurtarmak istememektedir. Bazen zenginlik, bazen makam- mevki, bazen bilgi, beceri, bazen sahip olunan fiziki meziyetler insanı bu kötü davranışı sergilemeye itebiliyor. Unutmayalım ki bütün bunlar yerli yerinde değerlendirilirse bir anlam kazanır. Aksi takdirde sadece dünyevi ve uhrevi çöküşümüze vesile olur.

            Yüce Rabbim cümlemizi bu sevimsiz davranışta bulunanlar grubunda olmaktan muhafaza buyursun. Cumanın bereketi hepimizin üzerine olsun.

             Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları