Merhabalar sevgili dünyalılar…
Müsaitseniz biraz konuşalım derim…Birkaç konuya değineceğim izninizle
Önce bir şeyi kabul ederek başlamak istiyorum konuşmamıza da şu ki; Her ama her şeyi mubala etmemiz, hiçbir türlü o dozu ayarla yamamız… Hani bazıları burnu kanasa “her yerim kan revan içinde kaldı!” diye ortalığı velveleye verenler, pire için yorgan yakanlar, küçücük bir meseleyi abarta abarta işi kavgaya dönüştürenler, başkasının gözüne girmek için “aman efendim siz şöylesiniz, böylesiniz” diye abartarak, yağlayıp tuzlayarak taltif edenler… vs.vs. Ha işte hiçbir şeyi olması gerektiği kadar yapmayı beceremedik ve ısrarla da becermemeye devam etmekteyiz ülkece… Asla yanılmayan Atalarımız ne derler: ”Konuşurken sözün, yemek yaparken tuzun kıvamını abartmayın” derler!
Kim takar ata’yı kim takar dozu ver yansın her yer… Hey yavrum yiğidim. Hey benim gereksizim… Kale duvarlarının ardında cesur olmak kolaydır tabi… Neyse!
****
Evet, sosyal medya maymunlarından bahsediyorum… Maymun kardeşten af dileyerek…
Şimdi arkadaşlar hükümeti, kanunları, siyaseti, ekonomiyi eğitimi, sağlığı, politikacıları, diplomatları vb. herkesi ve her şeyi eleştirebiliriz bu insanın özgür fikridir değil mi? Sana uymuyordur eleştirirsin, insan çocuğunu bile eleştiriyor. LAKİN ELEŞTİRİDEN ANLAYIŞIMIZ NE? ANLAMINI BİLİYOR MUYUZ? Önce bunu eleştirmek lazım…
****
Ne telefon, ne sosyal medya, ne diğer sosyal ağları biz doru düzgün asla kullanmadık! Yani ondan yararlı bilgileri almak yerine tam tersi zarar verecek şekilde kullanarak sızlanmayı daha çok sevdik.
Kadın resim paylaşıyor nasıl özlü sözler nasıl ammma anlatamam. Onu tanıyanlar şok! Neden? Çünkü yazdığıyla karakteri asla mı asla bağdaşmıyor. Ama olsundu o mutluydu… Yazık ki ne yazık!
Ve en son olaya Berat Albayrak’ın paylaştığına yazılanlar. Bunun neresinden tutmaya çalışırsan çalış olmaz! Olamaz yani… İnsanlık dışı. Onun paylaşımına ve başkalarına aynı üslup ve terimler kullananları KINIYORUM! Karşınızda ki Hazine ve Maliye Bakanı!
Yine söylüyorum eleştirilisin. Ama böyle aile ve sevdikleri üzerinden değil, zekice akademik bir dille eleştirilmelidir ve kişinin yaptığı iş eleştirilmelidir! Sevmeyebilirsin. Desteklemiyor olabilirsin bu doğal hak lakin eğer karşında ki kişi Ülkenin yönetici ise orada duracak ve saygı duyacaksın! Duymak zorundasın! Bir vatandaş olman bunu gerektiriyor.
****
Hatırlayın, koskoca bir kadın da bir mitingde ağzına ampul sokmuştu. Bu nedir yahu? Ha keşke onu yaptığında faydasını görse ablam, eyvallah zira Ampul, elektrik akımıyla temas ettiğinde akkor durumuna gelerek içinde argon gazı bulunduğundan ışık yayar ya hani, o bakımdan! Edison görse lanet getirir bulduğuna ya neyse…
Piyasa kim neyi nasıl neden savunduğunu bilmeyenlerle dolu! Abim bir eli rabia bir eli bozkurt işareti bir eli daha olsa eminim okları da o eline alır. Kendi yolunu, neyi savunacağını bile bilmiyor!
E Silivri? Silivri de şirin bir kasaba olarak bilinir, lakin şirinler kasabası gibi olma yolunda… Olmaz! Renkler gökkuşağına aittir insana değil! Neyi neden savunduğunu bileceksin arkadaş. Susmayacaksın, konuşacaksın, doğruyu bağıra bağıra haykıracaksın! Vatana, Bayrağa, Şehidine, Hayvana, Çocuğa, Kadına,(kim olursa olsun) Doğaya, Doğruya, Mazluma zulüm edene karşı dim dik duracaksın, kıvırmayacaksın! Menfaat için el pençe ovmayacaksın! Para konuşunca, doğruluğu susturmayacaksın!
****
Bu doz aşımı aşkı nedir bir türlü anlam veremiyorum ben…
Kiradayız ama çıkan en son telefon elimizde. Kiradayız ama altımızda ki araba semtin sahibi sandırır. Çocuk okumaz ama kredi çekilir özel okula gönderilir. Kirayı ödememiştir ama köy kahvaltısı serpilir. Aslı’lardan ne farkımız var? O resim paylaşılacak arkadaş. Kavgayla çıkılan o evden o mutlu tablo gösterilecek. Çok da umurundaydı ya Aslı’nın. Adam hesap yapmaktan yediği içine aş oldu mu acaba? Çocuk doğmamıştır ama Showlar hazırdır. Gelin adayı hanım kızım iki yumurta kıramaz ama beş milyarlık porselen takımı alır. Evlenince de “Aşkoooommm duşardooo yiyolooom”.
Hey benim aslan erkek evladım, ananın babanın bin bir türlü yoksullukla büyüttüğü, fabrikada vardiyalı çalışan güzel erkek evladım ben sana diyeyim şimdi? Tiktokçularla hayat ancak bir video süresi kadar olurdan başka…? Savaşa giderken 1, denize girerken 2, evlenirken 3 defa düşüneceksiniz!
Ve son olarak: Eleştiri, Sanat, edebiyat, düşünce eserlerini hem öz hem yapı yönünde açıklayan, başarılı ve başarısız ya da değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bunları örneklerle somutlayıp belirten yazı türüdür, öyle ağzına geleni hesapsızca söylemek değildir! Terzi beş ölçer bir keser, konuşurken de beş düşün bir konuşulmalıdır! O yüzden derim ki: Her şeyi artık abartmaktan vazgeçelim, zira küçük ayağa büyük pabuç dar gelir…
Haa abartmak istiyorsak “Sevmeyi hoşgörüyü, iyiliği güzelliği “abartalım…!
Sevebilmek dünya üzerindeki en değerli yetenektir. Sevebilmeyi öğrenin, sevin, çok sevin, düşmanlarınızı bile! Size saygı gösterilmesini istiyorsanız başkalarına saygı gösterin. İyilik için iyilik! Kötülük içinse bu kötülüğü yok saymak yapılacak en doğru şeydir. Sizi kötü yapmaya çalışan biri onu yok saydığınız için kendini gerçekte daha kötü hissedecektir…
Sevgi ve güzellikle kalın sevgili güzel insanlar… Unutmamalıyız ki üslubumuz kimliğimizdir!
Kahveler benden olsun...Saygılar…
