Trakya Halk Komitesi basın açıklaması yaptı

Trakya Halk Komitesi Ergene Nehri'nin kirletilmesini meclise taşırken, Silivri'de de bir imza toplama kampanyası düzenledi.

Trakya Halk Komitesi basın açıklaması yaptı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanan komite,  halkı daha iyi bilgilendirmek için bir basın bildirisi de yaptı. yapılan basın bildirisinde:


Yüzyıllardır yaşamış olduğumuz bu topraklarda nice acılar, nice sevinçler paylaşmışızdır. Bizler şunu iyi biliriz ki halk olmak birbirimize karşı ve yaşadığımız topraklara karşı sorumluluk taşımaktır.

Ve bugün AKP iktidarı ormanlarımızı, yollarımızı, derelerimizi satarken sahip olduklarımıza ve her şeyiyle bize ait olanlara sahip çıkmak bir zorunluluk olmuştur. Çünkü biz bu vatanın, bu toprakların öz sahibiyiz. Babalarının malı gibi satmalarına, babalarının malı gibi kirletmelerine izin vermeyeceğiz!

Tarım ve hayvancılık yöremizde önemli yer  tutarken, halkımızın en büyük geçim kaynağıdır. Bunun böyle olduğu bilindiği halde Trakya halkının yaşamı hiçe sayılırcasına özellikle son 10 yılda Trakya’da ekilebilir arazilerin %22’si sanayileştirilmiştir. Bu sanayi işletmeleri yer altı sularını denetimsiz bir şekilde kullanıyorlar. Bölgede çok değil 20 yıl önce 15-25 metre derinlikten çıkaraılan suya artık 80-100 metre derinlikte ancak ulaşılabilmekte, yer altı suları giderek tükenmektedir.

Ve bu bölgedeki sanayinin %88’i kaçaktır. Bu kaçak işletmelerin hemen hepsi de atık sularını Ergene Nehri’nr akıtarak nehri kirletmektedir. Bir çoğunun arıtma sitemi de vardır. Ancak bu sistemlerin bakımı pahalı olduğu için kullanmayıp atıklarını nehrimize akıtmaları onlar için çok daha karlı olamaktadır.. Çünkü nehir onların değil, topraklar onların değildir. Bu nedenle kirlenmesi de umurlarında değildir.

Kimindir bu sanayi kuruluşları? Emperyalist tekellerin.. Rodi, Levis, Mavi Jean’s, Coca Cola, Collins ve bunlar gibi yerli işbirlikçi teklerlindir. Ülkemize ve halkımıza karşı hiçbir sorumluluk taşımayan, kardan başka bir şeyi gözü görmeyen para babalarının işletmeleridir.

Trakya’nın can damarı olan Ergene Nehri’ni işte bu tekellerin fabrikaları kirletiyor.

Biz Trakya Halk Komitesi olarak bu sorunu sadece çevre kirliliği olarak görmüyoruz. Bu kirliliğin nedeni, ülkemizin ve bölgemizin emperyalist tekellere peşkeş çekilmesi ve onların da işbirlikçileri sayesinde hiçbir denetime tabi olmadan Ergene Nehri başta olmak üzere bölgemizdeki yer altı ve üstü doğal kaynaklarımızı azgınca tüketmeleri ve kirletmeleridir.

Bu kirliliğin sonucu nereye varacaktır? Bugün yaşadığımız hastalıklar, tarım alanlarımızın tükenmesi, hayvancılığın ölmesiyle mi sınırlı kalacak? Hayır!

Bugün çokça sözü edilen ve yardım kampanyaları örgütlenen Somali’ye dönüp bakmak gerek. Somali bu hale gelemden önce kendine yetebilen tarım alanlarına, balık üretme olanaklarına sahip bir ülkedir. Ancak ne zaman ki bu ülkeye emperyalist tekeller el attı bu ülkenin yaşamı da değişmeye başladı. Bir yandan tıpkı bizde olduğu gibi kaynakları tüketildi, diğer yandan zengin balık yataklarına sahip olan sahilleri emperyalist tekellerin atıklarını döktüğü bir çöplük haline geldi. Ve balık zengini bir ülkenin halkı açlık yaşamaya başladı, susuzluk yaşamaya başladı…

İşte bu nedenle yarın Somali gibi olmamak için hiçbir neden yoktur.  Emperyalist tekellerin girdiği her yer Somali gibi olmaktadır…

Sorun bizim sorunumuzdur ve kimse bize bu konuda yardımcı olmayacaktır. İşbirlikçi iktidarın emperyalist tekeller karşısında hiçbir hükmü yoktur. İşte en son Trabzon’da yaşanan Hidro Elektrik Santrali’ne karşı direniş bilinmektedir. Mahkeme kararına rağmen şirket santral inşaatina devam etme pervasızlığını gösteriyor ve devletin güvenlik güçleri bunu engellemiyorlar. Ama halk mahkeme kararını gösterip de kendi yaşamına kasteden bu işletmeyi durdurmaya kalktığında güvenlik güçleri hemen ortaya çıkıp halka saldırabiliyor. Keza aynı şekilde İzmir Bergama’daki siyanürlü altın madenine karşı mahkemenin verdiği karar da uygulanmamıştır.

Şimdiye kadarki tecrübeler bize göstermiştir ki siyasi iktidarlar bu konuda halkın değil, sermayedarların ve emperyalist tekellerin çıkarına  hareket etmektedir. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerin çıkarına olan bilin ki halkın çıkarına değildir.  

 Yapılan basın açıklamasının ardından toplanan grup sessizce dağıldı.