Tuğlu, 'Kubilay olmak'

CHP Silivri İlçe Başkanı Tuğlu, 'Kubilay olmak' dedi ve ekledi:Gericiler karşısında başını vermek ama asla eğilmemektir!

Tuğlu, 'Kubilay olmak'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, Devrim Şehidi Kubilay’ın ölüm yıldönümü münasebetiyle yayınladığı anma mesajında, “‘Kubilay olmak’, gericiliğin, Cumhuriyet düşmanlarının karşısında gerekirse başını vermek, ama asla eğilmemektir” dedi.

 

Devrim Şehidi Kubilay’ın ölüm yıldönümü münasebetiyle bir anma mesajı yayınlayan CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, 23 Aralık 1930 yılında Menemen’de bir gurup gerici tarafından gerçekleştirilen eylemin, Cumhuriyet düşmanlarının karanlık ve çirkin yüzünü göstermeleri açısından unutulmaması ve ibretle hatırlanması gereken bir olay olduğunun altını çizdi.

 

TUĞLU: CUMHURİYET DÜŞMANLARININ KARANLIK YÜZÜDÜR

CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, Devrim Şehidi Kubilay’ın ölüm yıldönümü münasebetiyle yayınladığı anma mesajında şunları kaydetti: “23 Aralık 1930 yılında Cumhuriyet karşıtı olan gericiler, gerçekleştirdikleri ayaklanma sonucunda, Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi şehit etmişlerdir. Menemen'de bir grup gerici tarafından hayata geçirilen eylem, Cumhuriyet düşmanlarının çirkin ve karanlık yüzlerini göstermeleri açısından ibretle hatırlanması, unutulmaması gereken bir olaydır.”

 

“KUBİLAY OLMAK……”

Öğretmen Kubilay, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında, daha huzurlu, daha çağdaş ve daha mutlu bir dünyanın var olabilmesi için mücadele etmiş, ulusumuzun Cumhuriyet'e sahip çıkma kararlılığının önemli sembollerinden biri olarak tarih kitaplarındaki yerini almıştır. Kısaca Kubilay, bu ülkede gericiliğe karşı verilen savaşın simge ismidir. “Kubilay olmak”, gericiliğin, Cumhuriyet düşmanlarının karşısında gerekirse başını vermek, ama asla eğilmemektir.

 

“CUMHURİYET BİR DEĞİŞİMİN ADIDIR”

Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere en büyük miraslarından biri olan Cumhuriyet,  karanlıktan aydınlığa, hurafelerden bilimselliğe, akılcılığa, tutuculuktan modernliğe, imparatorluktan ulus devletine ve kulluktan yurttaşlığa geçişin adıdır. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılarak, dini duyguların siyasi çıkarlar doğrultusunda kötüye kullanılmasının önlenmesi, Cumhuriyet yönetiminin temel ilkelerinden biridir.

 

“CUMHURİYETÇİLER, BASKI VE SİNDİRMEYLE KATRŞI KARŞIYADIR”

Maalesef, bugün Türkiye Cumhuriyeti, bir yandan uygar dünyayla bütünleşme yolunda ilerlerken, diğer yandan Cumhuriyet’in temel ilkelerine yönelen tehditlere, Atatürk devrimlerini hala hazmedemeyen bir kısım çevrelere karşı da kararlı bir savaş vermek durumundadır. Öyle ki, bugün bile tam bağımsızlığı, kayıtsız şartsız ulusal egemenliği, vatan topraklarının bölünmez bütünlüğünü savunan cumhuriyetçiler,  her türlü baskı ve sindirme politikalarının hedefindedirler.

 

“HEPİMİZ BİRER KUBİLAY OLMALIYIZ”

Bu nedenlerden dolayıdır ki, hepimiz birer Kubilay olmalıyız. Gerici zihniyetlerin, toplum ve devlet hayatını etkilememesi için duyarlı olmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerine ulaşabilmesi yolunda ilerici atılımları ilk günkü bilinçle sürdürmeliyiz. Cumhuriyet, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı tehdit içeren zihniyetler ve bunların eylemleri, Türk Ulusu’nun duyarlılığı sayesinde hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır. Şüphem yoktur ki, Büyük Türk Milleti Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerlemesini sürdürecek, Cumhuriyet ve ulusal değerlerimize bağlılığını her koşulda gösterecektir. Bu nedenle Devrim Şehidimiz Kubilay’ı şükran ve minnetle anıyor, tüm devrim şehitlerinin huzurunda saygıyla eğiliyoruz.