Seymen'de bir 'LALEZAR'

Seymen Köyü'nde toprağı rengarenk olan bir yer: Lalezar. Mis gibi kokusunun yanında göz zevkini de arttırıyor. Ayrıca Seymen ile sınırlı kalmıyor bu renk cümbüşü. İstanbul'u -bahar aylarında- bir ucundan bir ucuna rengarenk yapıyor.

Seymen'de bir 'LALEZAR'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İstanbul’da 2004 yılından bu yana gerçekleştirilen yerli lale üretiminin bir bölümü bu yıl da Silivri’nin Seymen Köyü’nde yapılıyor. İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. tarafından İstanbul’da Emirgan Korusu’ndan Taksim Meydanı’na, Sultan Ahmet’ten Gülhane Parkı’na, Hidiv Kasrı’ndan Tuzla’ya kadar ekimi gerçekleştirilen ‘lale’ soğanları üretimi Seymen Köyü’nde yapılırken, şu sıralarda ise çiçeklerin taç yapraklarının kırım işlemi gerçekleştiriliyor. İstanbul’un lalelerinin yerli üretim olmasının yanı sıra köy halkı için de bir kazanç kapısı olan laleler, bir sonraki senenin soğanlarını hazırlamak için çeşitli işlemler görüyor.

Geçtiğimiz yıla kadar İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.  tarafından alım garantili ve sözleşmeli olarak yaptırılan lale üretimi, bu sene serbest bırakılmış. Lale üreticileri sadece İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. için üretim yapmıyor; talep olursa başka yerlere de satım yapabiliyor.

İstanbul baharda rengarenk

Silivri’nin Seymen Köyü’nde üretilen bu lale soğanları, İstanbul’un çeşitli sayfiye alanlarına, park, bahçe, refüj ve yeşil alanlarına ekiliyor. Baharın gelmesi ile de Silivri’nin laleleri İstanbul’u rengarenk yapıyor.

4 milyon lale soğanı

Konu ile ilgili görüştüğümüz lale soğanı üreticisi Mustafa Eren üretim ile ilgili şu bilgileri verdi:

“10 dönümlük tarlada üretim yapıyoruz. Bu 10 dönüm içerisinde çeşit çeşit lale mevcut. Farklı renk ve farklı türlerde lalelerimiz var. Biz lale soğanı üretimi yapıyoruz. Bunun için de lalerin açması yani taç yaprak vermesi bizim için öenmli değil. Hatta bizim üretimimizi olumsuz etkiliyor çünkü bu yapraklar lale soğanının gücünü tüketiyor. Bizim için lale soğanının güçlü olması önemli. Bunun için de yaprak kırım işlemini uyguluyoruz ki bu sayede soğanları güçlendiriyoruz. Şu anda burada ekili olan 2 milyon lale var. Bunların her biri 2 adet lale soğanı veriyor. Bu da 4 milyon soğan demek.”

Lale soğanları soğuk hava deposuna

Üretilen soğanların bir sonraki yıl için olduğunu belirten Eren sözlerini şöyle sürdürdü: “Ürettiğimiz 4 milyon lale soğanının yarısını bir sonraki yıl üretimde kullanmak için yohumluk olarak saklıyoruz. Diğer yarısını ise Haziran ayında Konya’daki soğuk hava depolarına gönderiyoruz. Lale soğanlarının muhafazası orada sağlanıyor. Bahar aylarına gelindiğinde ise oradan İstanbul’a getirilerek ekimi gerçekleştiriliyor.

5 yıl ara vermek zorundayız

Mustafa Eren her tarlada üretimin gerçekleştirilemediğini söylüyor ve ekliyor: “ Suyun bol olduğu yerler öncelikli tercihimiz. Böyle söylüyorum çünkü her tarlaya 5 yılda bir ekim yapabiliyoruz. Yani bir tarlada üretim yaptıktan sonra 5 yıl o tarlaya lale ekemiyoruz. Bunu da sürekli diğer köylülerle tarla değiştirerek sağlıyoruz.

Toprağa çok basılmamalı

Üretim aşaması ile ilgili bilgiler veren Eren son olarak da şunları söyleyerek uğurluyor bizleri: “Buraya İstanbul’dan dahi fotoğraf çekmek için gelenler oluyor. Onlardan rica ediyoruz tarlaya girmemelerini. Normalde tarlada dolaşmak yasak. Lale üretiminde yumuşak toprak önemli. Makinelerle sağanları çıkarıyoruz. Bunun için de çok basılmamış yumuşak toprak lazım bizlere. Bu sebeple gelenleri de tarlanın içerisine sokamıyoruz. Birçok kişi bizi yanlış anlayarak tepki gösteriyor ama burası bir şahıs tarlası ve dediğim gibi tarlaya çok basılmaması gerektiği için onları tarlanın içine alamıyoruz