İstanbul 1912 Kolera salgını!

Operatör Cemil Bey'in belediye başkanı olduğu 1912'de,büyük bir kolera salgını boy gösterir İstanbul'da. Cemil bey şöyle anlatıyor o günleri

İstanbul 1912 Kolera salgını!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sunay Akın’dan aldığım bu kıymetli anıyı okuduktan sonra sizinle de paylaşmak istedim…

Operatör Cemil Bey’in belediye başkanı olduğu 1912’de,büyük bir kolera salgını boy gösterir İstanbul’da. Cemil bey şöyle anlatıyor o günleri;

“Tahmin edemeyeceğiniz derecede ileri olan o sefalet ve fecaati gözlerimin önüne getirince hala vücudum ürperir. Üstelik Şehremanetinin kasası bomboş; ne doktor, ne hastabakıcı, ne de hastane var. Velhasılı yok, yok, yok! ”Bu yokluklar içinde Cemil Bey İstanbul’daki pek çok oteli ve yalıyı boşaltarak doksana yakın hastane açar. Biraz nefes alacak gibi olur ama salgın askerler arasında da görülür. Üstelik” Balkan Harbi” yaşanmaktadır. Cemil bey askerlerde kolera olduğunu tespit edince durumu hükümete bildirir. Aldığı yanıtı hatıratından okuyalım;

“Hükümete malumat verdim. Nazım Paşa’ya tekrar acele bir telgraf çektim. Paşa şu cevabı verdi; Orduyu Osmani’de kolera vukuatı olmak şöyle dursun, hiçbir sâri hastalık yoktur! ”Dönemin yönetimi salgının büyüklüğünü kabul etmese de, Gülhane Parkı’nda(o yıllarda bostanlık)her gün binlerce hasta taşınıyordu. Meydanlar ölen zavallı insanların cesetleriyle doluydu…

Cemil Bey, Efkâr Nazırı Ziya Paşa’dan bazı camilerin hastane yapılmak üzere belediyeye verilmesini ister. Ziya Paşa’nın yanıtı sert olur: “Müslümanlara mahsus ibadethanelerin telvis edilmesine asla rıza gösteremem”. İstanbul Belediye Başkanı hükümet ve salgın hastalık arasında sıkışıp kalmışken, düğümü Cemaleddin Bey’in şu sözleri çözer:

“Camilerin değil bir tanesinin, hatta hepsinin boşaltılarak koleralı hastalara ve muhacirlere tahsis edilmesine taraftar olduğumu söyleyeceğim. Hatta bu hususta arzu ettiğin taktirde, fetva bile veririm”!

Bu sözler Şeyhülislam Cemaleddin Efendi’ye aittir! Cemil bey zaman kaybetmeden Ayasofya, Sultanahmet, Şehzadebaşı camilerinin halılarını kaldırtır, koleralı hastaları taşıttırır, tecriti sağlar.

Çok eski değil, yüz önce yaşandı bunlar ve uzakta da değil, İstanbul’da! Ama Ayasofya’ya, Sultanahmet ve Şehzadebaşı camilerine bakan kaç kişi yaşanılan bu zorlukları gördü?

Belediye Başkanlarımıza ayrım yapılmaksızın destek olunması umuduyla bu yazımı Cemil Topuzlu’nun adaşı, salgınla mücadele ederken kaybettiğimiz Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’na ithaf yazıyorum.

Sevgi ve bilgiyle kalın...

Chenay Kobak