Tarihin tozlu lakin sağlıklı raflarından...
Tıp eğitimi veren ilk kurumun 14 Mart 1827'de açılmasına ve bu alanda pek çok değerli insan yetiştirmesine rağmen, mezun olanlara diploma vermek on altı yıl sonra gerçekleşir...
Sunay Akın'ın kaleminden:
Tıp eğitimi veren ilk kurumun 14 Mart 1827’de açılmasına ve bu alanda pek çok değerli insan yetiştirmesine rağmen, mezun olanlara diploma vermek on altı yıl sonra gerçekleşir... 20 Eylül 1843’de yapılan, on dokuz genç tıbbiyelinin katıldığı mezuniyet sınavını Salih Efendi ilk sırada tamamlar ve tıp tarihimizin 1 numaralı diplomasını kazanır...
Hekimbaşı Salih Bey, bugünkü Galatasaray Lisesi’nin olduğu yerde ilaç üretimi için bir “Nebatat Bahçesi” kurmanın yanında, Fransızca olan tıp dilini de Osmanlıca’ya çevirmiştir... Ve 1866 yılında, İstanbul’da uluslararası bir “Karantina Konferansı” düzenleyerek başkanlığını yapmıştır...
Tarihi değerli kılanın saltanat, güç, iktidar değil, insan olduğu gerçeğini kavradığımızda Salih Bey gibi değerlerimizi okul kitaplarında ve televizyon dizilerinde başrolde görebileceğiz... Şu karantina günlerinde bir kez daha ortaya çıkıyor ki, gerçek kahramanlarımız sağlık çalışanlarımız, hayat kurtarmak için fedakarlık yapan o güzel ve cesur yüreklerimizdir... Ve onlar yalnız değildir; tarihte sağlık konusunda mücadele veren tüm insanların manevi gücü de tüm kalbimizle birlikte onların yanındadır... Sağlık çalışanlarımıza sonsuz sevgi, saygı ve her gün daha da çoğalan minnet duygusuyla... (Doç. Dr. Sırrı Akıncı, Tarih Mecmuası, 1972/10)
Sevgiyle...
C.Kobak
