Sokağa çıkma yasağı, panik ve kalabalık psikolojisi

Sokağa çıkma yasağı, panik ve kalabalık psikolojisi

Sokağa çıkma yasağıyla, panikle dışarı fırlayan, fırınlara marketlere saldıran ve çerezle, kolayla eve dönen şaşkın kalabalığa “cahil ”diyerek medeni bir davranış beklemek yersiz bir beklentidir. Cahillik yakıştırması, hedefini bulmayan kolaycı bir kınamadır.

Kalabalık psikolojisi birey psikolojisinden tamamen farklı işler:

Korkuyla bir araya gelen insanların bireysel kapasiteleri, rütbe ve sosyal statüleri, entelektüel kapasiteleri devre dışı kalır. Profesörler, dağdaki çoban kalabalığın içinde tamamen eşittir, entelektüel kapasitenin korkuya kapılmış bir toplulukta hiçbir avantajı yoktur.

Kalabalığın aklı yoktur, nezaketi, analiz yeteneği yoktur: Korkuyla bir araya gelen kalabalık, zincirinden boşanmış bir hayvan sürüsüyle eşittir, en ilkel dürtüyle yönünü bulur, aç kalma korkusuyla bir araya getiren açgözlü vahşi bir kurt gibidir;

Aç ve vahşi bir kurt, açlığına tek kuzu yetse de korkuya kapılmış aç gözlülüğüyle sürüye dalar ve bazen koskoca bir kuzu sürüsünün tamamını telef eder. Korkuyla kümelenmiş kalabalık, ne yapacağı kestirmeyen çıldırmış dev bir hayvan gibidir. Haftalardır, salgın ile travmatize olmuş, kaygı düzeyi yüksek bir halka düzenli basın toplantılarına alışmışken gecenin bir vakti, birden bire sokağa çıkma yasağı ilan edilirse,” fırınlar açık” demenin bir anlamı kalmaz.

Alt zihin korkuyla idareyi ele alır, mantık devre dışı kalır ve halk dışarı sökün eder, kalabalaştıkça da vahşi bir sürüye dönüşür. Salgın, virüs; sosyal mesafe dinlemez üst üste yığılır, boğuşur ve bir paket ay çekirdeği için adam dahi öldürür.

Sokağa çıkma yasağı İki üç gün önceden ilan edilmeli ve insanlar hazırlanmalı.

Mehmet Başkak