Eyüp Can BALABAN

Konu BAYRAK ise GERİSİ TEFERRUATTIR

Eyüp Can BALABAN

Sevgili Silivri Haber Ajansı okuyucuları…

Geçtiğimiz hafta içerisinde yapmış olduğumuz bir haberi detaylı olarak incelemek istiyorum sizlerle.

‘‘Çağrıbey Ortaokulu Bayraksız Kaldı’‘ haberimizin detaylarına bir göz atalım hep birlikte ve sorumlularının gerekli cezayı alıp almadığı, bundan sonra oluşabilecek benzeri durumların ne denli önüne geçildiğini irdeleyelim istiyorum.

Öncelikle Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay başta olmak üzere, o kurumda koltuk sahibi herkese sormak istiyorum: Bizim bildiğimiz en az 5 gün Türk Bayrağı olmadan eğitim öğretim faaliyetlerine devam eden Çağrıbey Ortaokulu Müdiresi hakkında herhangi bir işlem yapıldı mı? Herhangi bir yaptırımda bulunuldu mu? Bizim bildiğimiz diyorum çünkü belki de farkında olmadığımız daha fazla günde durum bu olabilir.

Birazdan ayrıntılarıyla yazacağım kanun ve tüzüklere aykırı olan bu durumun ne denli üzerine gidildi?

Yoksa birçok konuda olduğu gibi bu konunun da üzeri kapatılmaya mı çalışıldı?

Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bir kurumun Türk Bayrağı olmadan eğitim öğretimine devam etmesi sizleri hiç rahatsız etmedi mi?

Bu sorularımın cevaplarını inanın çok merak ediyorum. Umarım tüm bu soruların cevapları sendika farkı gözetilmeyerek ‘‘Sorumlular hakkında gerekli işlemler derhal yapıldı’‘ şeklinde olacaktır.

Hazır yeri gelmişken şunu da belirtmek isterim ki söz konusu eğitim ve eğitim camiası olduğu zaman bu konuya kadar birçok durumda pozitif ayrımcılık yaptım. Kendim de eğitim kökenliyim çünkü. Yaşanılan olumsuzlukların birçoğunun sebeplerini detaylıca bildiğim içindir ki hep iyi niyetli yaklaştım eğitimcilere karşı. Çağrıbey Ortaokulu Müdiresi’ni de tanımam. Hatta müdür değil de müdire olduğunu bile bu olayla öğrendim.

Okulun bahçesindeki bayrak direğinde Türk Bayrağı’nın asılı olmadığı Salı günü işe gelirken dikkatimi çekti. Okulu aradım. Kurduğum cümleyi de aynen iletiyorum sizlere:

-Hocam günaydın. Okulunuzun önünden geçerken bahçedeki direkte Türk Bayrağı olmadığı dikkatimi çekti. Belki dün gece koparıp ipini Bayrağı almışlardır, sabah da sizin dikkatinizi çekmemiştir diye arayıp bilgi vermek istedim.

Gelen cevabı da aynen yazıyorum:

-Yok, bizim haberimiz var. Bayrağımızın ipi koptu, biz de daha sağlam bir ip alıp Bayrağı tekrar göndere çekeceğiz.

Eyy müdire hanım. Bir ip alıp da Türk Bayrağı’nı ait olduğu yere koymak çok mu zordu? Nasıl bir ip arıyordunuz ki günlerce yerine koyamadınız?

Ama haklısınız. Siz o ara kermes ile meşguldünüz değil mi? Türk Bayrağı’nı göndere çekecek ipi alacak paranız yok muydu acaba? Kermesten gelecek paralarla mı ip almayı düşünüyordunuz? Yoksa bu konuyu çok da ‘İPLE’miyor muydunuz?

Şimdi gelelim bu işin yasal kısmına. Bir hukukçu değilim elbette ancak Bayrak Kanunu ve Tüzüğü gayet açık bir şekilde ortaya koyuyor durumu. Sevgili müdire hanımın vicdanında eksikler olduğu gibi hukuk, kanun, tüzük tanımazlığı da var anladığım kadarıyla.

Bakın sevgili okuyucularım…

Türk Bayrağı Tüzüğü 9. Maddesi’nde ‘‘Bayrağın sürekli çekili kalacağı kuruluşlar’‘ bendinde eğitim ve öğretim kurumları da yer almaktadır.

Ve yine aynı tüzüğün 39. Maddesi der ki ‘‘Türk Bayrağı Kanununa ve bu Tüzüğe aykırı fiiller, yetkili makamlarca derhal önlenir.’‘

Türk Bayrağı Tüzüğü’nde bu kadar açık belirtilen bir durumda, bu sorumsuzluk, bu vurdumduymazlık umarım cezasız kalmaz.

Bir eğitimciyi bu konuyla gündeme getirmek inanın içime sinen bir şey değil. Ancak Türk Bayrağı konusunda bu kadar umursamaz olan, makam meşgul ettiği okulun günlerce Türk Bayrağı olmadan eğitim öğretim faaliyetine devam etmesini içine sindiren bir eğitimcinin olması daha da rahatsızlık verici bir durum.

Son günlerde yaşadığımız üzücü olayların üzerinden çok kısa bir zaman geçmişken, terör saldırılarında şehit olan asker, polis ve vatandaşlarımızın arkasından döktüğümüz gözyaşları kurumamışken, ikaz edilmiş olmasına rağmen bir idarecinin bu davranışı inanın yaraladı beni. Eminim ki sizler de okuduğunuz zaman ne demek istediğimi vicdanınız sızladığında anlayacaksınız.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay beyefendi… Umarım bu konunun takipçisi olmuşsunuzdur. Umarım size bağlı bir kurumda yaşanan bu duruma seyirci kalmamış, gerekli yaptırımları uygulamışsınızdır.

Türk Bayrağı altında birleşmeye en çok ihtiyacımız olduğu şu günlerde, sorumsuzca davranan herkesin gerektiği cezaları alması dileklerimle… Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirinin son iki kıtasını paylaşarak bitirmek istiyorum yazımı: Becerebiliyorsanız kalın sağlıcakla…

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;

Barışın güvercini, savaşın kartalı

Yüksek yerlerde açan çiçeğim.

Senin altında doğdum.

Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:

Yeryüzünde yer beğen!

Nereye dikilmek istersen,

Söyle, seni oraya dikeyim!

Yazarın Diğer Yazıları