36 milyon dolarlık kaldırım taşı dolandırıcılığı davasında 3 tahliye

Çin'e bakır yerine kaldırım taşı göndererek 36 milyon dolarlık vurgun yaptığı iddia edilen dolandırıcılık şebekesi yöneticisi ve üyesi 16 sanığın yargılandığı davada tutuklu 3 sanık tahliye edildi. Tutuklu sanığın kalmadığı dosyada tanık olarak ifade veren Ali Memiş, 'Sanıklardan Muammer isimli şahıs benden kaldırım taşı almak istedi. Kaldırım taşı alırken indirim yapmamı istemişti' dedi.

36 milyon dolarlık kaldırım taşı dolandırıcılığı davasında 3 tahliye
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Çin’e bakır yerine kaldırım taşı göndererek 36 milyon dolarlık vurgun yaptığı iddia edilen dolandırıcılık şebekesi yöneticisi ve üyesi 16 sanığın yargılandığı davada tutuklu 3 sanık tahliye edildi. Tutuklu sanığın kalmadığı dosyada tanık olarak ifade veren Ali Memiş, “Sanıklardan Muammer isimli şahıs benden kaldırım taşı almak istedi. Kaldırım taşı alırken indirim yapmamı istemişti” dedi.

Çin’e bakır yerine kaldırım taşı göndererek 36 milyon dolarlık vurgun yaptığı iddia edilen dolandırıcılık şebekesi yöneticisi ve üyesi 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada 3 tutuklu 10 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.

“Dilekçede bakır cinsi eşyalarla ilgili bir tespitten bahsediliyordu”

Duruşmada savunması sorulan sanık Sedat Uzun gümrük müşaviri olduğunu söyleyerek “Kaldırım taşı olayını müfettiş incelemesinde öğrendim. 24 Haziran 2020 tarihinde konuyla ilgili bir dilekçe imzalamıştım. Dilekçeyi Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’ne iletilmek üzere kurye bölümüne verdim. Beni konuyla ilgili arayan olmadı. Dilekçede bakır cinsi eşyalarla ilgili bir tespitten bahsediliyordu. Ticaret Bakanlığı müfettişleri soruşturması kapsamında ben kaldırım taşına yönelik tespitten haberdar oldum. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

Kaldırım taşını alırken indirim istemişler

Sanık savunmasının ardından mahkeme başkanı talimatla ifade veren tanık Ali Memiş’in ifadesini okudu. Tanık Memiş ifadesinde Çerkezköy’de parke taşı imalatı işi ile uğraştığını aktararak “2020 yılının Haziran ayında Muammer isimli bir şahıs iş yerimize geldi. Bizden kaldırım taşı almak istediğini beyan etti. Satın alma sorumlusu ile yaptığı görüşme sonrası indirim istemiş. Peşin olarak ödeme yapacağını belirtti. Bu nedenle indirim istedi. Pazarlık yaptık, taşın tanesinin 10 TL’den satılması konusunda anlaştık. Sevkiyat günü iş yerine farklı bir şahıs geldi. Kendisini Muammer’in gönderdiğini söyledi. Şahıslar malların tamamını kendi nakliyeleri ile aldılar. Toplamda 1 milyon 408 bin TL’lik malzeme aldılar. Toplam sevkiyat yaklaşık 40 gün sürdü” şeklinde beyanda bulundu.

“Kaldırım taşı benzeri bir eşya vardı bakır renge boyanmıştı”

Duruşmada dinlenen bir diğer tanık Metin Yılmaz ise konteyner memuru olarak çalıştığını söyleyerek “2020 yılının Haziran ayında iki konteynerin taşıdığı eşya cinsi belirtilmemişti. Yanımda Bora ve Çağrı ile Tamer Berber vardı. Sorduğumda Çağrı bana konteynerde bakır olduğunu söyledi. Bu iki sanık bana açma kapama tutanağını getirdiler. Konteyneri açtık. Kaldırım taşı benzeri bir eşya vardı. Bakır renge boyanmıştı. Ben bakıra benzetemediğimi söyledim. Konteyner tam açılınca da taşlar ve paletler devrildi. Hasar olduğu için de ben fotoğrafladım. Benim görevim sona ermişti. Üst amirim Eren Acun’a durumu bildirdim. Tutanakta gümrük muayene memurunun imza ve kaşesi vardı. Benden sonra konteynerler mühürlenmiş” dedi.

Tanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme tutuklu sanıklar Hasan Kayacıköse, Soner Çokyiğit ve Sinan Çokyiğit’in delillerin toplanmış olması ve tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önünde bulundurarak tahliyelerine karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, merkezi İsviçre’de bulunan şirketle, Tekirdağ’da bulunan şirket arasında saf bakır alımına dair yapılan sözleşmeye yer verilmişti. Sözleşme gereği saf bakırların Tekirdağ’dan Çin’in Lianyungang kentine 36 milyon dolar ödeme karşılığında gönderileceği anlatılmıştı. İddianamede firmaya sevkiyatın ulaştığı esnada konteynerlerde saf bakır yerine maddi değeri olmayan kaldırım taşı gönderildiğinin tespit edilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı açıklanmıştı. Savcılık, örgüt yöneticisi sanıklar Hasan Kayacıköse ile Soner Çokyiğit’in ’suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ’nitelikli dolandırıcılık’ ve ’zincirleme olarak özel belgede sahtecilik’ suçlarından 33 yıl 3 aya kadar hapis ile cezalandırılmasını talep etmişti. Diğer sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit, Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş, Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve Vedat Ulusoy’un ’örgüte üye olma’, ’nitelikli dolandırıcılık’ ve ’zincirleme olarak özel belgede sahtecilik’ suçlarından ayrı ayrı 29 yıl 3 aya kadar hapsi talep edilmişti. Sanıklar Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş hakkında ise ’örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek’, ’nitelikli dolandırıcılık’ ve ’zincirleme olarak özel belgede sahtecilik’ suçundan aynı oranda hapis cezası talep edilmişti.