İyi olsun akşamınız Hayırlı Ramazanlar güzel insanlar..
Umud ediyorum her şey yolundadır,öyle olması için de dileklerimi sevgiyle sunuyorum…
Sizleri rahatsız etmemin sebebi bir hocadan dolayıdır.Evet evet,Ramazan pidesi gibi yılda bir ay çıkan bir hoca…
Sevgili dostlar,söz açıldığında benim din konusunda yaptığım konuşmalar bir çok kez tartışmaya yol açmıştır.Kavga değil tartışma.Nedeni ise keskin konuşmamdan dolayı.Herkes de bir Nihat Hatipoğlu sakinliği yoktur elbette.Yanlış anlşılmaktan da hiç çekinmedim doğrusu zira o karşı tarafın bilgi birikimine bağlıdır...
Bir gün ajansa bir davetiye geldi.Bakıp okuduğumda saniyeler içinde bende ki 100 milyar nöron hareket geçti .İnanın gözümün akı kızardı.Bir vakıf 18 Mart Çanakkale şehitlerine dua ile anmak için bir gece düzenliyor tamammı?Davetiyenin en altında parantez içinde aynı şu şekilde: (kadınlara da yer ayrılmıştır)diye yazıyor. Be siz kimsiniz ki kadınları, sizi doğuranları parantez içine küçük harflerle yazıyorsunuz?
Vakfın sorumlusuna telefon açtım.İyi günler iyi günler.Siz kimsiniz dedim, adam adını söyledi.Siz kimsini dedim tekrar, yine adını söyledi.Beyefendi siz kimsiniz ki kadınları parantez içine alıyorsunuz,sizi doğurana bu şekilde yaklaşıyorsunuz,yetmiyor Çanakkale Şehitleri için dua okuyacaksınız sayın bana kaç kadınımız vardı cephede, sayın lütfen deyince anladı.İsmimle hitab ederek özür diledi,bu ayrıntıyı onlara hatırlattığım için ve buna tepki gösterdiğim için teşekkür etti.Sonra bana işte Hz.Ömer’in eşi de çok önemli bir hocaya kızmıştı falandı filandı.Dedim ki lütfen kendinize gelin ve neyi nasıl yazılacağına dikkat edin.Ne demek kadınlara da yer ayrılmıştır.Siz kimsiniz ki bunu belirliyorsunuz?Konuşma güzelce iki taraf da memnun olacak şekilde bitti.
Bir gün de işten gelirken Camiden çıkan bir dede, cami kenarında bir kuşu ayağınla dürterken gördüm;
”Dede şimdi çıktın Allah’ın huzurundan ne diye dürtüyorsun öyle o masumu alsana onu eline belliki uçamıyor, git nineyi dürt ondan ne istiyorsun deyince tövbe estafrullaaah “demişti.E şimdi onu usulca eline alsa çeşme yanıbaşında,su verse kuruluk güvenli bir yere koysa ben de bunları söylemesem ya...Hasrettin hoca dediyse;Hırsızın hiç mi suçu yok?
Mesela kişi dört gün yemediği halt kalmıyor,sosyal sayfası Rio de Janeyro gibi Cuma günü Kün fe Yekün paylaşıyor oldu oldu,iyimiş.Her günü Cuma imiş gibi dikkat edenler aptal bir onlar akıllı çünkü.Aldığın borcu ödeme, sonra İslam hani hoşgörü diniydi sonra da soyal ağlarda namustan bahset.Peki ödemediğin borcun neyin oluyor ? Orasını karıştırma oluyor !(?)
Bakın şimdi: Cenaze defnedildiğinde son olarak hoca telkin veriyor ya hani.Onu arapça söylüyor aslında ip ucu veriyor meftaya ama arapça.E mefta arapça bilmyorsa nasıl alacak ? Tespiyi almış eline bilmem ne taşından bilmem kaç paraya hava atarak, düz mü çeksem yan mı çeksem, böyle çekersem sevabı daha çok mu olur,şöyle çekersem aslında sıratı çabuk geçerim.Geçersin geçersin tabiki ya,hemde jet hızıyla…Hatice validemiz düz bir ipe düğümler atarak tespih yapmış kendine, onu çekermiş hatırlatayım dedim.Bunları sorun hocalara efendim.Hristinların yaptığı haç işareti nereden geliyor Hz.Meryemin karnında ki bebeği ve İsa ile ne bağlantısı var bunları sorun da öğrenin.Yok gözlük kafada mı olur,yok kocamın dediklerini yapmazsam günah mı,abuk sabuk sorular, kafalar pilav üsttü bonzai yeminle.Hiç mi okunmaz hiç mi merak edilmez anlamak mümkün değil,akıl tutulması resmen…
Kadın başkasıyla evliyken,onun nikahı altındayken başkasına kaçıyor,orda üç çocuk burda dört çocuk tavşanlar gibi her yıl yavrulayıp bırakıyorlar sonra da bu günah mı,diye aptalca sorular soruyorlar… Buna da sakinlikle cevap verilmesini istiyorlar.Kimse senin ar damarın çatlamış şerefsiz bir insan,ahlaksız ve onursuz,değer yargıları olmayan bir insansın diyemiyor yok şöyle de böyle de,be bırakın ne dolaylıyorsunuz söyleyin doğruyu geçin!
İşte anlatmak istediğim bu sevgili dostlar.Böyle konuştuğumdan yılanlar kirpileri sevmiyor,gerçe bu da kirpinin hiç de umrumda olmaz,bulduğu yerde yer ya, neyse…İşine geldiğine değil Yaradan tarafından ne emredildiyse onun doğrultusunda gitmeye, bu can bedenden ayrılana kadar da böyle olacak! Acısa da acıtsa da bu!
Yazımın başında sizlere “Ramazan pidesi gibi yılda bir çıkan bir hocadan”bahsedeceğimi söylemiştimya. Ha işte tam da benim onayladığım hoca gibi hocalardan biri.Tam benim kalem cidden.Örgü örerken onu dinliyorum, birden:”Bana bak bana, beni dinle bırak sağı solu sana anlatıyorum dinle de öğren “diyor.Efsane bir hoca gerçekten.Sabırsızlıkla bekliyorum onun saatini inanın.Tam diyorumya benim kalem.Ben anlatsaydım aynı anlatım olurdu yok böyle bir şey…Özellikle benim böyle sert anlatımımdan alınanlara özel diyorum ki; bakın ben tek değilim! Ben hoca da değilim! Ama benim savunduklarımı benim üslübum ve idrakımla anlatanlar da var diyorum!
Bu efsanenin adı Mehmet Fatih Çıtlak beyefendi.Her gece sahur saatinde kanal D’de Ramazana özel Huzur vakti programı var.Şiddetle tavsiye ediyorum,ondan öğrenecek ve akılda kalacak yüzlerce bilgi var.İnanılmaz ezan okuyor,dinlerken göz yaşınızı tutamazsınız.
Dedim ya efsane bir ilim irfan insanı...Çok eğitimli çok kültürlü olan şte böyle Mehmet Fatih Çıtlak Beyefendi gibi değerlere ihtiyaç var efendim! Onun Sempozyum konferanslarını kaçırmıyorum...
İşte böyle güzel insanlar diyeceğim o ki: Jilet keskindir ama bir ağacı kesemez,balta güçlüdür ama bir insanı traş edemez. Her şey kendi özel amacına göre değerlidir.Yaradan bizi onun emrettiklerinden yoksayarak yaşamaktan alıkoysun inşallah…
Sevgi ve dua ile ve lütfen ama lütfen evde kalalım…
Chenay Kobak
DİP NOT:
Bakara Suresi, 79. ayet: Artık vay hallerine; Kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için "Bu Allah Katındandır" diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına.
Bakara Suresi, 174. ayet: Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir şeyi göz ardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın alanlar; onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı bir azap vardır.
