Efendim malumunuz geçtiğimiz hafta ilçemizin yegane profesyonel takımı olan Silivrispor, Manis Büyükşehir Belediyespor ile karşılaştı ve haberimizin başlığında da dediğimiz gibi “Tarzanlıkları bize sökmedi.” Silivrispor ile karşılaşana kadar her takım namağlup olabilir ancak bu bizi ilgilendirir mi? Tabi ki HAYIR!
Maç içerisinde özellikle maçın sonlarına doğru yaşanan bir takım olaylar var. Saha içinde atılan yabancı maddelerden bir tanesiyle de rakip takımın sportif direktörü de yaralandı, hastaneye gitti, polise gitti falan filan…
Şimdi Manisa ve İzmir basınından takip ediyorum olayları… Aman ki ne aman… Futbol terörü Silivri’de ortaya çıkmış, Manisa Büyükşehir Belediyespor karakola başvurmuş, falanca yaralanmış, mış mış miş de muş muş muş...
Tribünden birkaç kişinin yaptığı bu eylemi desteklediğimden değil bu yazım. Keşke bu tür olaylar yaşanmamış olsaydı da bu hafta acaba stat komple mi seyirciye kapanır yoksa kapalı tribün mü kapanır yalnızca diye düşünmeseydik. Cezaları merak eder olmasaydık yani açıkçası.
Şimdi gelelim asıl önemli konuya. Manisa Büyükşehir Belediyespor takımının adeta bir basın danışmanı maç anında anlık olarak haberlerin akışını sağlıyor.
Silivrispor’da bu işi kim yapıyor? Silivri’de futbol ile az buçuk alakası olanlar bilir: Engin Akın. Çok da güzel yapıyor bu işi Engin Akın. Sahamızda oynadığımız her maç Engin Akın sahada ve hemen maç sonrasında da haberlerin servisini gerçekleştiriyor. Peki ya deplasmanlar?
Silivrispor’un bu hafta yaşadığını deplasmanlarda yaşamıyor muyuz? Oradaki ağır tahrikler, aba altından sopa göstermeler yaşanmıyor mu? Elbette yaşanıyor. Peki, bunları kim yazacak? Deplasmana gittiğimiz şehrin gazetecileri mi?
Şimdi Silivrispor’a açık çağrımdır: Her deplasmanda alın Engin Akın’ı da kafilenize.
Bu adamın spor yazarlığı var mı? Var.
Bu adamın bütün resmi izinleri var mı? Var.
Bu adamda Silivrispor’a gönül vermişlik var mı? Var.
Daha ne bekliyorsunuz acaba sevgili Silivrispor yöneticileri?
Engin Akın’ı da götürün maçlara ki orada yaşadığınız olumsuzluklara şahitlik edebilecek bir basın mensubu olsun yanınızda. Kalemini kullanarak belki de alacağımız cezaları hafifletecek ya da önüne geçebilecek bir gücümüz olsun.
Silivrispor son zamanlarda güzel bir ivme yakalamışken, rakip takımın şehrindeki gazetecilerden ya da onların basın danışmanlarından öğrenmeyelim ne olup bittiğini? Kendi penceremizden bakabilelim olaylara…
Her maç aşağı yukarı 23-24 kişilik kafilelerle deplasmanlara gidiyor Silivrispor… Artı bir Engin Akın kulübe çok gelmese gerek…
Vatandaş haklı olarak tedirgin olmuş durumda. Ne yalan söyleyeyim ilk gördüğümde ben de yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu düşünmedim değil. Telefonlarımız susmaz, mesaj servislerimize yetişemez olduk. Vatandaş bize soruyor işin aslını astarını.
Malum ülkede de özellikle canlı bomba eylemcileri konusunda teyakkuzda olduğumuz bir durumdayız. Yakalananlar ve arananlar...
Yakalananların Allah bin türlü belasını versin diyebilirken, arananlar konusunda da kuşku içerisindeyiz. Allah’ım bu eli kanlı canilerin tez zamanda belasını verir inşallah.
Neyse gelelim biz asıl konumuza.
Evet dostlar, şu anda Silivri’mizde olumsuz bir durum yok(muş). Önleyici tedbir olarak bu şekilde bir uygulama varmış ki öğrendiğime göre 15 Temmuz öncesi başlatılan bir projeymiş bu aslında. (O tarihlerde askerde olduğum için bu detayı başka birinden öğrendim.)
Yani bundan sonra Silivri Bölge Trafik Amirliği önünden geçerken göreceğiniz bu durumdan korkmayın, telaşlanmayın. Aksine gurur duyun...
Zıpkın gibi özel harekat polislerimiz, işini layıkıyla yapmaya çalışan Emniyet Müdürlüğü ekiplerimiz var. Allah hepsinin yar ve yardımcısı olsun.
İyi haftalar...
