Şenay KOBAK

Emeğin pahalı ölümün ucuz olduğu yerden merhaba!

Şenay KOBAK

5 Aralık. Gün aydı mı Türkiye?
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, tüm dünyada kadınların daha insanca yaşama isteğini dile getirdikleri bir mücadele ve dayanışma günüdür öyle değil mi? Teoride evet.

Pratiğini aktarayım;
Buyrun Ceren’inin katil zanlısının ifadesi okuyun;
‘Bir bıçak darbesinde öldürebileceğim kişiler aradım' diyor. Cinayetten önce bir kapüşonlu mont alıyor. Silah alamıyor, bıçak alabiliyor. “Zıpkın almayı düşündüm. Ceren'i gözüme kestirdim, biraz takip ettim. Karşıma yaşlı adam çıktı, büfeye attım kendimi. Takip etmeye devam ettim, fırsat bulduğumda öldürdüm” ifadelerini kullanıyor. Bir inşaat bulduğunu ve burada sabahladığını, sabah da meyve aradığını, yeni avlar aradığını ama bulamadığını söylüyor.” Katil zanlısı daha sonra yakalanıyor.
Bitti mi? Bitti!

Su gibi, dünya güzeli ceylan gibi bir fidanın bir yavrunun ve nicelerin hayatı bitti!
Bitirdiler! Bitiriyorlar!

Gitti mi kulaklardan” Anne ölme, ölmek istemiyorum” diyen Emine Bulut’un sesi? Soruyorum gitti mi?

Gitmeyecek! Çünkü her gün tazeleniyor farklı isim ve farklı öldürme yöntemleriyle!

Kaç kadın şuan hala mağdur? Evden, erkek şiddetinden kaçıp kadın sığınma evlerine sığınan orda bile hor görülen kaç yüz kadın var?

 NEDEN YA NEDEN?

Ne yaptı bu kadınlar ki bedelini canlarınla ödüyorlar?

Koskoca adam kendinin yarı yaşında olan bir kızımızı aşkına karşılık vermedi diye işinin başında olan kızı dört yerinden bıçakladı!

Ne aşkı ya bu? Ulan gereksiz oksijen israfı, sen istiyorsun diye haklısın, o istemiyor diye mi ölüyor? Sen kimsin ki yaşayacak veyahut öleceğine karar veriyorsun? Kimsin?

Neden bu kadınlarımıza cehennemi yaşatıyorsunuz?

Ya benimsin ya toprağın yaşam felsefesiyle düşünüp yaşayanların, cehaletle beslenen bu kadın terörün olduğu coğrafyada yaşam? Kadın hakları? İnsanca yaşama isteği? Emeğin pahalı ölümün ucuz olduğu yerde ayakta kalmak? ? İ Ş K E N C E !

Yazıklar olsun...!

Canım acırken, ruhum kanarken, elim titrerken, daha fazla uzatamam. Diyeceğim o ki dostlar;

Lanetlemekle, profilleri onların resimlerini koyarak, sosyal medyada küfür ve hakaret ederek paylaşarak bitmeyecekler! Bırakın bu ruhsal tatminliği. Acıtasyondan hiç hazzetmem! Bir olay olduktan sonra dövünmeyi isyan etmeyi bırakmalıyız. Olmadan önce, olacağını varsayarak önlem almalıyız! Her şey için öngörümüz olmalıdır! Hepimiz sorumluyuz, hepimiz!

Sayın Devlet büyükleri sizlere de şunu söylemek istiyorum;

Ben her sabah evimden çıkmadan önce, ütüyü, ocağımı, prizlerde kalan fişlerimi çekip sonra bir kez daha kontrol edip çıkıyorum. Neden biliyor musunuz? Önce yangın çıkmasın diye, sonra gün içinde kullanılmayacak olan aletlerin prizde kalması demek içinde transformatör olan her cihaz kullanılmasa da eğer fişe takılıysa az da olsa enerji tüketmeye devam ettiğini bildiğim için, dolayısıyla hem evimi hem Devletimi düşündüğüm için. Bunu her ama her gün yapıyorum! Yani önlemimi önceden alıyorum!

Yeterince net mi örnek?

O yüzden lütfen ve lütfen! Daha ne olmasını bekliyorsunuz?

Bilmiyor musunuz ki; Kanun! Yasa! Olmadığı, caydırıcı cezalar olmadıkça bitmeyecekler!
BU KONUDA KARAR ALMAK NEDEN BU KADAR ZOR?
Her gün eve ayağını atan kadınlar “şükür bugün de ölmedim” demeye ne zamana kadar devam edecekler bu ülkede?
Ulu önderden aldığınız bu hakka bu şekilde mi destek veriyorsunuz?


Bu ülkede Adı Kadın Yüreği Yangındır tüm kadınların...!

Tüm kadınlarımızın en kutsal en değerli olan bu gününü canım acıyarak kutluyorum…

Kadınlara “adam” gibi davranan başta” eşim” olmak üzere tüm “adamlara” saygılarımı sunuyorum...

Diğerler olan cehennem yakıtların canı cehenneme diyorum…

Sevgiyle kalın…

Yazarın Diğer Yazıları