Davut Peygamber bir gün,Lokman Hekim'e :

Davut Peygamber bir gün,Lokman Hekim’e bir koyun kesmesini ,ve kendisine koyunun en iyi yerinden,iki parça getirmesini ister.Bunun üzerine,Lokman Hekim koyunu keser,koyunun yüreği ve dilini ayırarak, Davut Peygambere götürür.
 

Bir diğer gün, Davut Peygamber yine, Lokman Hekim’e bir koyun kesmesini ama bu sefer, koyunun en kötü yerinden iki parça getirmesini ister. Bu kez, Lokman Hekim, koyunu keser, ama yine koyunun yüreği ve dilini ayırarak, Davut Peygambere götürür.

Davut Peygamber şaşırır, hem iyilik, hem kötülük te, niye yürek ve dil getirdiğini sorunca, Lokman Hekim: “İyilik için kullanıldığında yürekten ve dilden daha güzel şey yoktur. Kötülük için kullanıldığında ise, yürekten ve dilden daha kötü şey yoktur.”Der.

Bu zor ve çetin zamanlarda en çok ihtiyaç olan iki önemli şey...Evde uzun zaman geçirirken kalp kırmaktan kaçınalım zira unutmayalım ki "Kalp kırmak Kabe'yi yıkmak "gibidir!

Bu evde kalma süreci can sıkıntısından ziyade kendinle baş başa kalma zamanıdır aslında. Öyle bakmak gerekir, her şeyin herkesin iyi olması için. Ruhun da molaya ihtiyacı vardır oysaki… Lakin insanoğlu sadece gözüyle gördüğü şeylerle yani maddeyle çok meşgul olduğundandır ki; ruhundaki bu arayışın farkına varmaz. Yediden yetmişe her birimize “Canım sıkılıyor” cümlesi oldukça tanıdık öyle değil mi? Bunu sıkılmak yerine değerlendirmek lazım aslında. Ufak çaplı bir hesap yapsak, bu durumdan maalesef böyle bir durumdan karlı çıkacağımızı anlarız o da şöyle; kaç günden beri evde kalındı çocuklarla veyahut eşlerle(çalışanlara en yakın zamanda çare bulmaları temennilerimle)kaç sabah uyanıldı çocuklarla, bu zamandan çalmak kötüyü iyiye çevirmek değil de nedir?

Kitap! Mutlaka kitap okunmalı okutturmalıyız!

Diyeceği o ki:

Hepimizin bildiği gibi bir çekirdeğin iki neticesi vardır. Ya gayret edip toprağın üstüne çıkar çiçek açar, meyve verir, ya da toprağın altında börtü böceğe teslim olup çürüyüp gider….

Şu an bizim ki de o hesap…

Sevdiklerinize Sevgiyle Sarılarak Kalın…

Chenay Kobak