Tuğlu: Atamalar tamamen siyasal içeriklidir

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu dönem uygulanan Yeni Yönetici Atama Yönetmeliği'ni değerlendiren CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, yapılan düzenlemeyi, AKP iktidarının eğitimde kadrolaşma çabası olarak nitelendirdi.

Tuğlu: Atamalar tamamen siyasal içeriklidir
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu dönem uygulanan Yeni Yönetici Atama Yönetmeliği’ni değerlendiren CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, yapılan düzenlemeyi, AKP iktidarının eğitimde kadrolaşma çabası olarak nitelendirdi. 

TUĞLU: AKP’YE YANDAŞ OLMA KRİTERİ ESAS ALINMIŞTIR 

Tuğlu açıklamasında şunları kaydetti: “AKP iktidarı yıllara dayalı olarak uyguladığı politikasının eğitim alanındaki kısmını da kendi idaresindeki Milli Eğitim Bakanlığı ile hayata geçirmiştir. 10 Haziran 2014 gün ve 29026 sayılı Resmi Gazetede Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik yayınlanmıştı. Yeni yönetmeliğe göre dört yıllık görev süresi dolan eğitim yöneticilerinin, bulundukları eğitim kurumu veya bir başka eğitim kurumunda görev sürelerinin uzatılabilmesi için, yönetmeliğin ekinde yayımlanan Görev Süresi Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu kapsamında 100 üzerinden en az 75 puan almaları gerektiği kurala bağlanmıştı. Aslında bu devlet kurumları içerisinde başlatılan kadrolaşmanın en önemli göstergesidir. Kısaca AKP iktidarı sonunda eğitim ile siyaseti iyiden iyiye birbirine karıştırmıştır. Kendisinden olan idarecilerle emellerini gerçekleştirme mücadelesi veren AKP İktidarı, eğitim alanında da son vuruşunu yapmıştır. Son olarak yapılan atamalarda, başarıdan çok, yandaşlık ve iktidara bağlılık kriterleri gözetilmiştir. 

SÖZDE DEMOKRASİ SAVUNMACILIĞI YAPAN AKP İKTİDARI, YÖNETİCİYİ ÖĞRETMENE VE VELİYE SEÇTİRİYORUZ ALDATMACASI İÇİNDEDİR. 

Yöneticiyi öğretmene ve veliye seçtiriyoruz aldatmacası içerisinde söz de demokrasi savunuculuğu yapan AKP iktidarı halkı aldatmaya devam etmektedir. Değerlendirme formuna göre, İlçe Milli Eğitim Müdürü ile Şube Müdürleri 100 üzerinden toplamda en az 60 puan vererek tek belirleyen olmuştur. Üstelik bu puanları, eğitim kurumu müdürleri ile neredeyse tek bir gün çalışmamış, eğitim kurumu müdürünü hiç tanımayan İlçe Milli Eğitim Müdürü ile Şube Müdürleri vermiştir. Bu şekilde devlet yöneticisi yerine hükümet yöneticisi anlayışını açık açık ortaya koyan bu iktidar, yeni uygulamayla niyetini de ortaya koymuştur. Diğer bir deyişle, İl Müdürlerini ve ardından İlçe Müdürlerini görevlendiren Milli Eğitim Bakanlığı, bu görevi verdiği yöneticilerine de okul müdürlerini tayin ettirmektedir. Gelinen noktada bir müdürün görevine devam edebilmesi için alması gereken not 75 iken, öğretmeninden, öğrencisinden ve velisinden tam takdir alan aynı müdürün alabileceği en yüksek puan ise 40 ile sınırlıdır. Yani bu okul müdürlerinin kaderi tamamen AKP iktidarı tarafından atanan ve kendisinden olan il ve ilçe müdürlüklerindedir. 

KARİYERLE MÜDÜRLÜK GÖREVİNE GELEN OKUL MÜDÜRLERİMİZ SİYASETLE YERLERİNDEN EDİLMİŞTİR. 

 İktidara bağlılığı göz önüne alınarak atanan yöneticilerin, okul müdürlerinin atamasında objektif bir yaklaşım sergilemelerini beklemek de mümkün değildir. Öyle ki, yeni atanmış ve bölgesindeki idareciler hakkında fazla bir bilgiye sahip olmayan il ve ilçe Müdürlerinin de bu konuda sağlıklı bir karar verebileceğine inanmak akıl ile çelişmektedir. Kişiler, tanımadıkları biri hakkında ne kadar doğru puanlama yapabilir?

 

Tanımadığı okul müdürlerine düşük puan veren Milli Eğitimin idarecileri vicdansızlığa, hukuksuzluğa, kul hakkı yemeye sebep olmuşlardır. Yıllarını eğitime veren, liyakatla, kariyerle müdürlük görevine gelen okul müdürlerimiz siyasetle yerlerinden edilmiştir. AKP iktidarı devletin üst kurumlarında bugüne kadar yapmış olduğu kadrolaşma ve tasfiye sürecini okul müdürlerine kadar indirmiştir.

 SİLİVRİ’DE BU FİLMİ 35 YIL ÖNCE DE GÖRMÜŞTÜK 

Meydanlarda ileri demokrasiden bahsedenler, Silivri’mizde okulların açılmasına çok kısa bir süre kala değerlendirmeye aldığı 34 eğitim kurumunun kendisi gibi düşünmeyen 19 müdürünün görevini sonlandırmıştır. Silivri’de bu filmi 35 yıl önce yaşadık. Silivri’de bugüne kadar görev yapan bürokratlar genelde iktidar partisine yakın görüş ve anlayışta olmalarına rağmen, görevlerini devlet adamı anlayışı, görgülü, bilgisi içinde; halkımıza hizmet anlayışı içinde yerine getirmişlerdir.

Bugüne kadar Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapan Müdür ve Müdür Yardımcıları da sosyal demokrat bir anlayış taşımamalarına rağmen, Silivri deki eğitim sistemini bozacak, eğitim sistemini parçalayacak yerle bir edecek bir anlayış içinde olmamışlardır. Ancak bir aydır görevlendirme yapılarak Silivri’de göreve başlayan Milli Eğitim Müdürü, okul müdürlerini tanımamasına rağmen AKP anlayışı ve AKP siyasi görüşü doğrultusunda 34 okul müdürünün 19’na başarısız puanlar vererek, müdürlüklerini sonlandırmıştır. Başarısız puanlar verilerek müdürlükleri elinden alınan öğretmenlerimiz yıllardır halkın takdirini kazanmış öğrencilerin sevgisini kazanmış, takdirname ile ödüllendirilmiş idarecilerdir. 

MİLLİ EĞİTİM TAM BİR DENEME TAHTASI YAPILMIŞTIR 

İşi eğitim olan okullarımızın siyasallaştırılması iktidardan farklı düşünen halkımızın çocuklarının alacağı eğitim konusunda ciddi problemleri beraberinde getirecektir. AKP iktidarının dindar ve kindar bir nesil yetiştirme gayreti içerisinde olduğunu bilmekteyiz. Mevcut iktidarın eğitim üzerinde sürekli oynamalar yapması, 4+4+4 sisteminin bile daha henüz yarattığı kargaşanın son bulmadığı dönemde hayata geçirdiği bu uygulama yeni bir kaosun başlangıcıdır. Milli Eğitim tam bir deneme tahtası haline getirilmiş, iktidarın kendi siyasi emelleri doğrultusunda her gün farklı bir şekle büründürülmektedir. Kısaca, eğitim alanındaki yöneticilerin belirlenmesinde gerçekliğe dayanan başarının esas alınması şarttır. Aksi halde yaşanacak tüm olumsuzluklar sadece bizlerin gideceği aydınlık yolda aşılması zor engeller olarak karşımıza çıkacaktır. Bu sebepledir ki, bu yeni uygulamanın bir an önce geriye çekilmesi, daha objektif ve hükümetin yöneticisi yerine devletin yöneticisi anlayışıyla hareket edilmesi şarttır. AKP iktidarının siyasi gelecek kaygısıyla hayata geçirmiş olduğu yeni dönem uygulamasını şiddetle kınıyor, eğitimin daha sağlıklı yürümesi noktasında hukukun üstünlüğü ilkesi içerisinde gerekli düzenlemelerin yapılmasını tavsiye ediyoruz.