- Haberler
- Güncel
- 'Hüseyin Nihal Atsız'a Vefa' temasıyla düzenlenen şiir yarışmasının ödül töreni yapıldı
'Hüseyin Nihal Atsız'a Vefa' temasıyla düzenlenen şiir yarışmasının ödül töreni yapıldı
'Doğumunun 120'nci, vefatının ise 50'nci yılında Hüseyin Nihal Atsız'a Vefa' temasıyla düzenlenen 'Milli Ruh, Milli Kimlik ve Kahramanlık' şiir yarışması ödül töreni gerçekleştirildi.
‘Doğumunun 120’nci, vefatının ise 50’nci yılında Hüseyin Nihal Atsız’a Vefa’ temasıyla düzenlenen ‘Milli Ruh, Milli Kimlik ve Kahramanlık’ şiir yarışması ödül töreni gerçekleştirildi.
Türk Eğitim Sen Genel Merkezi’nin, Türk fikir dünyasına, edebiyatına ve tarihine derin izler bırakan Hüseyin Nihal Atsız’ı anmak ve aziz hatırasını yaşamak amacıyla ‘Doğumunun 120’nci, vefatının ise 50’nci yılında Hüseyin Nihal Atsız’a Vefa’ temasıyla düzenlediği ‘Milli Ruh, Milli Kimlik ve Kahramanlık’ şiir yarışmasının ödül töreni gerçekleştirildi.
Törene, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve eşi Havva Geylan, Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Ülkü Ocakları Genel Sekreteri İlhan Durak, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, Türk Mühendisler Derneği Genel Başkanı Yaşar Yekebağcı, Türk Orman Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Yerel Hizmet Sen Genel Başkanı Tuncay Erden, Türk İmar Sen Genel Başkanı Zafer Çelik, Türk Enerji Sen Genel Başkanı Şuayip Deniz Demir, Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcıları, Türk Eğitim Sen Merkez Kadın Komisyonu, Türk Eğitim Sen Ankara Şubeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Yarışma, Türk Dünyası’nın güçlü isimlerinden Nihal Atsız’ın fikirlerini ve eserlerini genç nesillere tanıtmayı amaçlarken, aynı zamanda Türk milletinin kahramanlık mirasına, kültürel zenginliklerine ve millî ruhuna şiir aracılığıyla taze bir nefes kattı.
Ödül töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim Tilaveti’nin ardından da Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.
"Milletler yalnızca zaferler kazanarak değil; dilini koruyarak, kimliğini yaşatarak değerlerini diri tutar "
Genel Başkan Geylan, ödül töreninin açılış konuşmasına şair yazar Hüseyin Nihal Atsız’ı şükranla anarak başladı. Geylan şunları söyledi: "Bugün burada, Türk fikir dünyasına, edebiyatına ve tarihine derin izler bırakmış büyük mütefekkir Hüseyin Nihal Atsız’ın; ‘Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş, Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?’ Diyerek gönderdiği selamı almak, onu rahmet ve vefayla anmak; onun aziz hatırasını yaşatmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu buluşma; yalnızca bir anma programı değildir; millet olmanın temel mayası olan millî ruhu, millî kimliği ve kahramanlık şuurunu yeniden hatırlama vesilesidir. Türk milletinin tarih sahnesindeki yürüyüşü, yalnızca ‘destan yapanların’ yürüyüşü değildir; aynı zamanda destanı kelimeye dönüştürenlerin, hatırayı hafızaya, hafızayı şuura çevirenlerin de yürüyüşüdür. Tarih yapan kadar tarihi yazan; kılıç kullanan kadar kalem taşıyan; sınır çizen kadar sınırı anlamlandıran münevverler vardır. Çünkü milletler yalnızca zaferler kazanarak değil; dilini koruyarak, kimliğini yaşatarak, değerlerini diri tutarak büyür. Bu yüzden edebiyat, fikir, tarih ve kültür dünyamızın büyük isimleri, zamanın karanlığında ışığı yakan birer nöbetçilerdir" dedi.
"Türk milleti haysiyetini ve istikbal tasavvurunu korumak için mücadele etmiş büyük bir millettir"
Türk milletinin, tarih boyunca yalnızca sınırlarını değil; inancını, dilini, haysiyetini ve istikbal tasavvurunu da korumak için mücadele etmiş büyük bir millet olduğunu kaydeden Geylan, "İşte Hüseyin Nihal Atsız da bu nöbetin önemli isimlerindendir. O; tarih araştırmacısı, öğretmen, akademisyen, şair-yazar ve milletine karşı mesuliyet duyan büyük bir mütefekkirdir. O, Ziya Gökalp ve arkadaşlarının yaktığı meşaleyi kimi zaman sisin içinde, kimi zaman fırtınanın karşısında taşımış ama her daim istikametini muhafaza etmiştir. Türk milleti, tarih boyunca yalnızca sınırlarını değil; inancını, dilini, haysiyetini ve istikbal tasavvurunu da korumak için mücadele etmiş büyük bir millettir. Bu mücadele, kimi zaman ordunun ön saflarında, kimi zaman kürsüde, kimi zaman kalemin ucunda, kimi zaman da bir ülkünün etrafında kenetlenen yüreklerde sürmüştür. Bu mücadelede, her çağın kendi öncüleri var olmuştur. Bilge Kağan’dan Sultan Alparslan’a, çağ açıp çağ kapatan Fatih’ten küllerinden yeni bir devlet kuran Atatürk’e uzanan bu yürüyüş; Türk devlet aklının ve Türk idealinin ufkunu temsil eder" diye konuştu.
"Eğitimin yalnızca bilgi aktarmak değil; aynı zamanda karakter inşa etmek, değer yaşatmak ve mensubiyet duygusunu güçlendirmek olduğuna inanıyoruz"
Türk milletinin büyük yürüyüşlerinin sadece meydanlarda değil mısralarda da sürdüğünü kaydeden Geylan, "Geçmişte ve yakın tarihimizde ise Atsız gibi isimler, farklı şartlarda ama aynı hedef doğrultusunda, inandığı fikirleri savunmayı milli bir sorumluluk bilmiştir. Atsız’ın yürüyüşü; Türkçülük ve Turancılık davasını bir slogan kolaylığına teslim etmeyen, ödediği bedeliyle birlikte yaşayan bir fikrî seferberliktir. O, kalemini rüzgâra göre eğip bükmeyen; itirazın, yalnızlığın, hatta zaman zaman hedef gösterilmenin karşısında dahi duruşunu koruyan bir iradenin adıdır. Türk Eğitim-Sen olarak, eğitimin yalnızca bilgi aktarmak değil; aynı zamanda karakter inşa etmek, değer yaşatmak ve mensubiyet duygusunu güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Tam da bu anlayışla, ‘Doğumunun 120’nci, Vefatının 50’nci Yılında Hüseyin Nihal Atsız’a Vefa" temasıyla düzenlediğimiz ‘Millî Ruh, Millî Kimlik ve Kahramanlık’ Şiir Yarışması; Türk milletinin en asli unsurlarından olan kahramanlık, milliyetçilik, devletçilik gibi hasletleri yüceltmeyi; şiirin diliyle tarihe not düşmeyi ve bunu geleceğe emanet etmeyi hedeflemektedir. Çünkü milletlerin büyük yürüyüşleri yalnızca meydanlarda değil, mısralarda da sürer: Bazen bir mısra bir nesli ayağa kaldırır; bazen bir hissediş bir millete yön verir; bazen bir şiir bir çağrıyı tarihin vicdanına kazır" şeklinde konuştu.
"Bedel ödemek, doğru yoldan döndürmez; aksine doğruyu daha gür sesle söyleme cesareti verir"
Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen çatısı olarak emeğin onurunu ve kamu çalışanının hakkını savunmaktan her zaman vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Geylan, "Atsız’ı anlamak, sadece bir kişiyi hatırlamak değildir; öğretmenliğiyle, akademisyenliğiyle, şairliğiyle ve mütefekkir duruşuyla bedel ödemeyi göze alan bir fikrî ahlâkı da hatırlamaktır. Sendikal mücadelemizle fikrî mücadelenin aynı çizgide yürüdüğünü söylerken, aslında Hüseyin Nihal Atsız’ın şahsında, bugün de sendikal tercihi, fikrî duruşu, millet ve devlet hassasiyeti sebebiyle ekmeğiyle, işiyle, çalışma ortamıyla, ücretiyle tehdit edilen; baskıya, dışlanmaya ve gadre uğrayan kamu çalışanlarımızın hâlini görüyoruz. Atsız’ın Türkçülük ve Turancılık davasıyla başlayan yürüyüşünün tabutlukta işkenceye varan ağır süreçlerle sınandığı; fakat bütün mağduriyetlere rağmen yılmadan direndiği ve sonunda hakikatin yanında duruşuyla zaferi kazanarak bize 3 Mayıs Milliyetçiler Günü gibi nesilden nesile taşınan bir şuur mirası bıraktığı gerçeği, bizim için sadece bir hatıra değil; aynı zamanda bir moral ve motivasyon kaynağıdır. Çünkü o mücadele bize şunu öğretiyor: Bedel ödemek, doğru yoldan döndürmez; aksine doğruyu daha gür sesle söyleme cesareti verir. Bu inançla bizler de Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen çatısı altında, hangi şartla karşılaşırsak karşılaşalım, emeğin onurunu ve kamu çalışanının hakkını savunmaktan vazgeçmeyecek; birliğimizi büyüterek, teşkilatımızı güçlendirerek, haklı mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
"Türk Eğitim-Sen bir yıldız gibi parlıyor"
Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise şunları kaydetti: "Türk Eğitim-Sen, yalnızca eğitim çalışanlarımızın ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumakla kalmıyor. Ülkemizin bilimsel ve entelektüel kapasitesinin artırılması, milli değerlerimizin yaşatılması ve geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuk ve gençlerimizin, şanlı tarihimizin ve kahramanlarımızın ışığında yetişerek devletine ve milletine bağlı bireyler olması yolunda son derece önemli çalışmalara da imza atıyor. Bu çerçevede yazar, Türkolog, düşünür, şair ve her şeyden önemlisi bir öğretmen olan Hüseyin Nihal Atsız’ın hatırasını yaşatmak, düşünce dünyasını genç dimağlarda sürdürmek adına son derece anlamlı bir yarışmayı da düzenlemiş olması, Türk Eğitim-Sen’in neden hizmet kolundaki diğer bütün sendikalar içinde bir yıldız gibi parladığını da ortaya koyuyor. Başta Atsız olmak üzere; bu millet için yazan, düşünen, mücadele eden, fikriyle yol açan tüm münevverlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Bu güzel programımıza katılan tüm misafirlere saygılarımı sunuyor; Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene’."
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz dereceye giren eser sahiplerine ödüllerini takdim etti. Buna göre; birincilik ödülünü Türk Eğitim Sen Uşak Şubesi’nden Ömerali Şimşek’in "Atsız Ata" isimli eseri kazandı. İkincilik ödülünü Türk Eğitim Sen Gümüşhane Şube’den Talat Ülker’in "Kızılelma Muştusu" isimli eseri alırken iken, üçüncülük ödülünü ise Türk Eğitim Sen Gaziantep 1 No’lu Şube’den Abdulhamit Koçoğlu’nun "Hilalin Gölgesinde Atsızlar" isimli eseri kazandı.
Ödül töreni, Atilla Yılmaz’ın ‘Yolların Sonu’ adlı konseri ile son buldu.